İş işten geçmeden, gel de söz dinle,
Sen benim aşkımla baş edemezsin.
Ben sarhoş gezerken senin derdinle,
Sen kendi gönlünü hoş edemezsin.
Gül sefa sürse de bülbül çilerken,
Bin pişman olmaz mı rengi solarken,
Ben sana dört mevsim bahar dilerken,
Sen benim yazımı kış edemezsin.
Fırtına biçersin ey rüzgar eken,
Borcunu faizle öder geciken,
Sen benim gezdiğim yolları diken,
Yattığım yatağı taş edemezsin.
Gülersin aşığı yedekte sayıp,
Yetmez mi arından verdiğin kayıp,
Kınalı kekliğim elde var deyip,
Sen beni kafeste kuş edemezsin.
Kapılma hayalin renk akışına,
Ağlarsın gerçeğin can yakışına,
Ben kurban olurken bir bakışına,
O canım gözleri yaş edemezsin.
Aklını başına topla da vazgeç,
Beni dinle de vuslata gün seç,
Sen benim elime mecbursun er geç,
Bahtımı Mecnun’a eş edemezsin.
25 Aralık 2020 Cuma
HAYAT DENEN GARİPLİK
23 Aralık 2020 Çarşamba
NEDEN EFKARLISIN?
19 Aralık 2020 Cumartesi
Ey Gönül Bakma Cihane
20 Kasım 2020 Cuma
Yine Sen Gelince Aklıma 🥀
14 Kasım 2020 Cumartesi
🥀🥀🥀 Ah neden ah?! 🥀🥀🥀
11 Kasım 2020 Çarşamba
NİYE BAKTIN DARGIN DARGIN? 🥀
22 Ekim 2020 Perşembe
21 Ekim 2020 Çarşamba
DARGIN
Çıkıyorum hayatından bu akşam derhal
Artık beni kötü hatırla
Ne bileyim hatırlanacak bir şey kaldıysa
Seni unutmak denen şey
Göğsümün bıçakları batar bazen fena
Neşene ilahlar gibi taptım
Niye baktın dargın dargın
Neşene ilahlar gibi taptım
Niye baktın dargın dargın
Çıkıyorum zıvanadan
Demişsinki güzel adamdı
Gülüyorum numaradan
Seni affetmek denen şey
Sırtımın bıçakları batar bazen fena
Neşene ilahlar gibi taptım
Niye baktın dargın dargın
Neşene ilahlar gibi taptım
Niye baktın dargın dargın
11 Ekim 2020 Pazar
Baş Edemezsin
Şair: Cemal Safi
8 Ekim 2020 Perşembe
YÜREĞİMİN GÖTÜRDÜĞÜ YERDEYİM.
Susmayan bir çığlık,
Şehrin duvarlarında ve içimin ücralarında, dinmeyen bir tayfun gibi.
Varlığın var ya varlığın.
Yaşam denilen eylemin, sıkı nefes alışları gibi.
Kalabalık bir sessizlik içinde kaybolmak, yokluğuna yazılan uzun bir şiirdir.
Belaların cirit attığı, karanlığı gıda bellemiş bir tenhasında şehrin,
Kökünden yanmaya başlayan şu ağaçlarının harareti,
Elimin yüzümün buruşma sebebi.
Sensizlik dediğim deryaya dalmış oluşumdur.
Vurgun ki ne vurgun,
Çölde unutulmuş kum saati gibiyim bugünlerde.
Her serabın gölgesinde asırlar var bitmeyen.
Devriyeden dönen uğultular sarmış duyularımı.
Hasret türküleri var dilimde dilimin döndüğü kadarıyla.
Bir hatıraya mağlub oluşum bu yüzdendir.
Bu yüzdendir yokluğuna sarılışım.
Kinden öfkeden bir iz bulamazlar,
Bu sövmek bilmeyen dil sevmek için yaslanmış masal dağlarına.
Tebessümden salkımlar asılı sevda bağlarıma,
Kaç kervan yürüdü kumlara gömüle gömüle.
Söyle,
Söyle bu sevmenin beraati gözlerinin içiyle mi el ele,
Küflü bir kalemden çıkmış şiir bilsin herkes bunu.
Tarihin küçük bir aralığında apansız uçan Anka.
Hani rüyalar vardır bitmesin istediğin.
Tatlı bir tebessüme maruz bırakan,
Bırakın beni.
Bırakın bu bilinmez döngü de,
Benim ak buluttan küheylanımdır yokluğun.
Hani kırk yılda bir gibi, hani kanılmayan su,
Hani dört duvar arasında kendi içinde kaybolduğun,
Yıkıla yıkıla ölüme duruşumu seyretsin alem.
Üç günlük dünya değil mi içinde heves bırakmayan,
Bir ben değilim, ben ayaklarımın değil yüreğimin götürdüğü yerdeyim.
Katliam senaryoları dolu dizgin geçer zihnimden,
Zihnim dev kayaçların birbirine yanaştığı alan,
Dar boğazlarda mahsur kalmış gemiler gibiyim.
Fayda etmiyor en usta kılavuz kaptan,
Emsali olmayan hazinem var benim.
Adını insanlığın duymadığı mücevherlerim
Böyle iken düşmüşüm pusuya
Burası sevda vadisi dedikleri yerdi oysa.
Ah bu benim kolay kanmışlığım,
Ah bu benim saflığım,
Yokluğun ile her gün savaştayım.
Kan revan değil yine de ümitlerim,
Ümitlerim küllerinden doğan Anka'dır benim.
Ümitlerim adınla başlayan adınla süren,
Fragmanı dahi saatler süren,
İzlemeyen kalmasın dediğim,
Ümitlerimin filmidir.
Bitmek bilmeyen...
3 Ekim 2020 Cumartesi
SEN'E.... KALBİME....
19 Eylül 2020 Cumartesi
Ölüme Kaç Dakika Var?
17 Eylül 2020 Perşembe
Üç Nokta
15 Eylül 2020 Salı
SON
22 Ağustos 2020 Cumartesi
TARİHE KÜÇÜK BİR NOT
18 Ağustos 2020 Salı
GÜLCE
Uçurumun kenarındayım Hızır
Bir dilber kal'asının burcunda
Vazgeçilmez belaya nazır
Topuklarım boşluğun avcunda
Derin yar adımı çağırır
Kaldım parmaklarımın ucunda
Uçurumun kenarındayım Hızır
Bir gamzelik rüzgar yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Uçurumun kenarındayım Hızır
Divan hazır
Ferman hazır
Kurban hazır
Güzelliğin zulme çaldığı sınır
Başım döner, beynim bulanır
El etmez
Gel etmez
Gözleri bir ret, bir davet
Gülce uzak uzak dolanır
Mecaz değil
Maraz değil
Gülce semavi bir afet
Uçurumun kenarındayım Hızır
Gülce bir beyaz sihir
Canıma bedel bir haz
Nar ve nurdan bir zehir
Gülce Araf`ta infaz
Bir tek bakışıyla suyum ısınır
Güzelliğin zulme çaldığı sınır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ben fakir
En hakir
Bin taksir
Cahil cesaretimi alem tanır
Ateşten
Kalleşten
Mızrakla gürzden
Dabbetülarzdan
Deccal`dan, yedi düvelden
Korku nedir bilmeyen ben
Tir tir titriyorum Gülce`den
Ödüm patlıyor Gülce`ye bakmaktan
Nutkum tutuluyor, ürperiyorum
Saniyeler gözlerimde birer can
Her saniyede bir can veriyorum
Ömer Lütfi Mete
2 Ağustos 2020 Pazar
AĞLAYACAK GÖZLERİM YOK ARTIK!
DURMAKSIZIN AKAN HAYATA İNAT YAŞAYAN BİR ÖLÜYÜM....
BU ŞEHİRDE BEN
YAŞAYAN BİR ÖLÜYÜM SADECE
NERDEN GELDİĞİNİ BİLMEDİĞİM SEBEPSİZ FIRTINALARA OLMADIM ESİR..
VE HAYALPEREST ARZULARA İNAT YIKMADIM PERDEYİ ASLA!
ŞİMDİ KARŞINDA DİMDİK DEĞİLİM, İKİ BÜKLÜM BELİM!
YİNE DE SÜRÜNMÜYOR YERLERDE YÜZÜM, ŞÜKÜRDEYİM...
AFFET DİYE YÜZBİN KERE SÖYLERİM LAL OLUR DİLİM.
YUMUK GÖZÜM, HUZURSUZ ÖZÜM, YANIK DİLİM...
ŞİMDİ VUSLATA BEŞ VAR HASRETTEYİM
BU UMUT YOLUNDA
BENİM GELİNLİĞİM KEFENİM...
"İNNA LİLLAH VE İNNA İLEYHİ RACİÛN"
14 Temmuz 2020 Salı
EY BÜTİ NEV EDA
EHAKK
13 Temmuz 2020 Pazartesi
YU LEYLA
Onulmaz derde bıraktın
Vücudum odlara yaktın
Ateşe su Leyla, Leyla
12 Temmuz 2020 Pazar
9 Temmuz 2020 Perşembe
SARI
7 Temmuz 2020 Salı
Ö.S.
💔🥀
CAN_SIZ
5 Temmuz 2020 Pazar
DAĞ RÜZGARI
Kaderde senden ayrı düşmek de varmış Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim... Seni tanımadan Hele seni böyle deli divane sevmeden Yalnızlık güzeldir diyordum Al başını, kaç bu şehirden Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git Git gidebildiğin yere git diyordum Oysa ki, senden kaçılmazmış Yokluğuna birgün bile dayanılmazmış. Bilmiyordum... Yine de dayanmağa çalışıyorum işte Bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen Geçen bulutlara sesleniyorum ellerin diye Rüzgar güzel bir koku getirmişse Saçlarını okşayıp gelmiştir diyerek avunuyorum Yaşamak seninle bir başka zamanı Bir başka zamanda seni yaşamak Herşeyden önce sen Elbette sen Mutlaka sen İster uzaklarda ol İster yanıbaşımda dur Sen ol yeter ki bu zaman içinde Ben olmasam da olur Seni bir yumağa sarıyorum yıllardır Bitmiyorsun Çaresizliğim gün gibi aşikar Su olup çeşmelerden akan güzelliğin İnceliğin ışık ışık yüzüme vuran Sen güneş kadar sıcak Tabiat kadar gerçek Sen bahçelerde çiçekler açtıran Sudan, havadan, güneşten yüce varlık Sen, o tek sevgi içimde Sen görebildiğim tek aydınlık Bir nefes de benim için al Havasızlıktan öldürme beni Bulutlara, yıldızlara benim için de bak Susadım diyorsam Bir yudum su içmelisin Ben yorulduysam sen uyumalısın Ellerim sevilmek istiyor Saçlarım okşanmak istiyor Dudaklarım öpülmek istiyor Anlamalısın. Ağaçların yeşili kalmadı Gökyüzünün mavisi yok Bu dağlar o dağlar değil Rüzgarında kekik kokusu yok Kim bu çaresiz adam Bu kan çanağı gözler kimin Kaç gecedir uykusu yok Gündüzü yok Gecesi yok Yok Yok Anladım Sensiz yaşanmaz bu dünyada İmkanı yok
Ümit Yaşar Oğuzcan
1 Temmuz 2020 Çarşamba
ŞÜKRÜMÜZÜ ARTTIR YÂ RABBİ!
AĞLAYACAK GÖZLERİM YOK ARTIK
29 Haziran 2020 Pazartesi
MASA DA MASAYMIŞ :)
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kaseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.
Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.
MULETA
Geçtikti bir gün hani
Ormandan ve aydınlıkların fısıltısından
Kenti görmeye gittikti yağmurda
Yürüdüktü dar sokaklarda saatlerce
Girdikte sonunda yanık yağ kokulu
Çinko tezgahlı bir meyhaneye
Göz göze geldikti sevimsiz bir papağanla
Demiştin o gün bana, anımsıyorum
Ah, acısız boğulabilir insan.
Eylüldü, mavi donemiydi sanki Picasso'nun
-Denize inen atlılar-
Sonra Guernica ve
'Chat et oiseau'
Yıl bin dokuz yüz otuz dokuz
Yas içinde bütün dünya
Şehirler yanmış yıkılmış
Gördüktü ne kadar yorgun
Ne kadar çaresizdi İsa
Ve demiştin bir gün, anımsıyorum
Mutsuzluk da boğabilirmiş insanı
Bir gün, akşama doğru, alacakaranlıkta.
Başını menekşeye koydu, uyudu
Bir güvercin çalılığın orada
Hani
Görmeye gittikti güneşli günde
Parkı ve ördekleri
Yıllarca sonra. Savaştan
Ekmek kırıntıları attıktı havuza
Bir elim omzunda seyrettikti uzun uzun
Dünyayı ve çiçekleri
Nedense durgunlaşıverdindi bir ara
Çok değil, en fazla bir kaç dakika
Ve dedindi, mutluyken de boğulabilir insan.
İlk yazları sevmiyoruz artık, yaşlandık da ondan mı
Aşkımızı seyrediyoruz sanki uzaktan
Oysa yok biten bir şey aramızda, yok da
Hep aynı kalmıyor ki yakın duygular
Demiştin bunları bir bir, anımsıyorum
Mutlu da olsa insan mutsuz da
Her an yeniden yaratabilirmiş kendini
Demiştin, bir sabah, bir başka aşkla.
Sen ölüm !
Seni hiç düşünmeden yaşadık
Seni hiç düşünmeden yaşayacağız bundan sonra.
Edip Cansever
27 Haziran 2020 Cumartesi
20 Haziran 2020 Cumartesi
DİNLİYORUM ÖYLEYSE VARIM
9 Haziran 2020 Salı
YALNIZLIK
HAK BİR GÖNÜL VERDİ BANA
7 Haziran 2020 Pazar
DORİMA
ÖTÜŞEN KUŞLAR 🐦🐦🐦
4 Haziran 2020 Perşembe
Yine HAZİRAN Geldi Gönül
31 Mayıs 2020 Pazar
NİCE BAYRAMLARA... SAĞLIKLA...
18 Mayıs 2020 Pazartesi
CAN EFENDİM
AFFEYLE
GÜZEL ALLAH'IM..
8 Mayıs 2020 Cuma
SESSİZLİKTE SESİMSİN... ANNEM...
2 Mayıs 2020 Cumartesi
İYİ Kİ GİTMİŞİZ!
Karantinadan önce gittiğimiz Merzifon'daki tarihi Caminin tarihi şadırvanı.. Şadırvanın tavanında muhteşem renklerde çizilmiş resimler var. Laf aramızda oraya gidiş amacımız Belediye Tesisinin ün yapmış pidesinden yemekti :) Gerçekten çok güzelmiş. İyi ki o gün oraya gitmişiz. Şimdi karantinadan çıksak da yine gidip gezsek diye ümit ediyoruz..
19 Nisan 2020 Pazar
GÜZEL GÜNLERDE BULUŞACAĞIZ İNŞALLAH
6 Nisan 2020 Pazartesi
BEN GELDİM
5 Nisan 2020 Pazar
BULMAK
Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti
Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti
Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma
Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma
Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından
Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından
Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde
Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde
Bir ışık bir kelebek biraz çiçek biraz kuş
Yeni bir ülke yüzün ellerimde kaybolmuş
Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine
Kapılıp gidiyorum saçının sellerine
Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar
Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar
Bir kurtuluştur o an çağrılsa senin adın
Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın
Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi
Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi
Sensiz geçen zamanı belli yaşamamışım
Sensizlik bir kuyuymuş onu aşamamışım
Bir yol buldum öteye geçerek gözlerinden
İşte yeni bir dünya peygamber sözlerinden
Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm
Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm
Şiirler Sustu
Yok. bulamadım ıssızlığın bu sırrını bana anlatacak bir lisan, En usta kelimeleri bile çırak çıkardı o müjgan, şiirler sustu, Sayfalar dol...
-
‘’ÖLDÜĞÜM GÜN, TABUTUMU OMUZLAR ÜZERİNDE GÖRDÜĞÜN ZAMAN, BENDE BU CİHANIN DERDİ VAR SANMA... BANA AĞLAMA, YAZIK YAZIK, VAH VAH DEME......
-
İLİTAM FİNALLERİNİ BİTİRDİ... YÜZ AKI SONUÇLAR VERMEMİZİ DİLİYORUM! ELİMİZDEN GELENİ YAPTIK.. RABBİM MAHCUP ETMESİN İNŞALLAH.. BÜTÜN İLİTAML...
-
Seyredelim..