7 Ocak 2007 Pazar

BİLİŞİMCİ'NİN VAAZI :)

Bu kainatın öyle bir “donanım” cısı vardır ki,
bütün mevcudatı ve içinde yeryüzünü "create" (yaratmış) etmiş,
güneşi bir "power source" (güç kaynağı), ayı "system clock" (zamana referans) yapmış. O “power source” dir ki kesintiye uğramaz ve o “system clock” tur ki şaşmaz ve şaşırmaz,
o donanımcının ilminin ve sanatının nihayetsizliğini gösterir.
Bu zât ayni zamanda öyle yüce bir programcıdır ki,
su muazzam dünya üzerinde çalışacak şekilde koca “life programming” ini (hayat programını) yazmış, yüz binlerce yıldan fazladır, “error” verdirmeden, “crash” ettirmeden çalıştırıyor. Eğer onun ne kadar iyi bir programcı olduğunu da anlamak istersen, önce kendine bak.
Gözünle göremediğin küçücük bir hücrene bütün kodunu “save” (kayıt) etmiş
ve yine o küçücük hücrende “execute” (çalıştırıyor) ettiriyor.
Madem ki; DNA'nın bir program olduğu apaçıktır, ve bir program programcısız olamaz,
demek ki senin programcılığın o büyük zâtin programcılığına ancak bir ayna hükmündedir.
Yine senin bütün hücrelerinden oluşturduğu “network” ün içinde hadsiz protokollerle o hücreleri konuşturduğu gibi,
madem ki
seninde diğer insanlarla türlü dillerde ve protokollerde konuşabilmen için gerekli donanımı yanına vermiştir, öylece de gördürüyor, konuşturuyor ve dinletiyor; ve madem ki
sen etrafındaki bütün cisimlerden haber alasın diye ışık, ses gibi türlü medyayı hazırlamış kullandırıyor, ve sen bunları keşfeder, kullanır fakat bir yenisini ekleyemezsin; o halde öyle büyük bir network uzmanı zât vardır ki
senin her türlü ihtiyacını bilir, ona göre teçhizatını verir. Senin network'çülügün, ancak onun sonsuz ilminden sana verdiği bir küçük parça ve bir büyük nimettir.
Arkadaş, aldanma! Su güzel dünya hayati programı bir "limited trial" (sınırlı, sonlu deneme sürümü) version'dur,görüyorsun ki
elde ettiğin mali mülkü hiç bir surette “save” edemiyorsun. Öyle ise, bu kâinat yazılımını yazanı tanı!
Hem hiç mümkün müdür ki
bir programcı bu kadar güzel bir program yapsın ve yaptığı programda "about" kısmını koyup kendini tanıttırmasın.
Öyle ise bu kainatın en büyük donanımcısı, programcısı, network'çüsü ve system administrator'u
olan zâtin her yere işlediği "about" kısımlarını gör, öğren, “full versiyonun” u kazanmak için çalış.

Unutma ki
hiç bir hareketin atlanmadan çok dikkatli “log” lar (kaydediliyor) tutuluyor.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

bu iyimiş :)
Öyle ise bu kainatın en büyük donanımcısı, programcısı, network'çüsü ve system administrator'u :) hosuma gitti ya

mz_Stranger dedi ki...

(: değil mi? :)

Adsız dedi ki...

Blogunuzdaki yazılarınız ve olaylara yaklaşımınız çok güzel böyle müsbet çalışmalarınızdan dolayı sizi tebrik ederim
Evet bir kitap nasılki katibini, bir sanaat sanaatkarını, bir ilaç eczasını, bir bina mimarını veya mühendisini gösterdiği gibi şu kainat sarayı da bir Sani'ini göstermektedir
Başlar tabiat bataklığından çıkarılıp etrafa bakıldığı zaman zerrattan seyyarata kadar bütün mevcudat ayrı ayrı lisanlarla O'nun varlığına ve vucuduna şahadet ettikleri ve parmaklarıyla işaret ettikleri bir Sani-i Zülacelali görmek gerekmez mi?
Bu kainat sarayını yapan ve defterde sarayın proğramını yazan Nakkaş-ı ezelinin cilvesini müşahede etmek gerekmez mi?
Esbaba yani sebeplere ve tabiata icad vermek mümtenidir ve muhaldir
Herşeyi doğrudan doğruya Vacibül-Vücuda vermek vacibdir ve zaruridir
Kainatta hiçbir şey tesadüf değildir ve hiçbirşeyin yaratılması gereksiz ve israf değildir
Bu günkü bilim ve teknoloji halen bile Allah'ın yarattığı ilimleri ve fenleri yeterince bilip bulup kullanmış değillerdir
Madem Allah var gam yok
Herşeyin dizigini O'nun elinde ve herşeyin anahtarı O'nun yanındadır
O'nu bulan her matlubuna ulaşır
Allahı bilen zindanda da olsa bahtiyardır O'nu kaybeden sarayda da olsa beddbahttır
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun

mz_Stranger dedi ki...

O bahtiyarlara selam olsun o halde yeniden..

Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun.. Amin.

Seni Sevmeye Geleceğim

 Müsaade edersen; Bir gün seni sevmeye geleceğim Oturur bir çay içeriz, belki de bir kahve Belki de şiir yazarım hislerine Belki de dalar gi...