Müzik

29 Haziran 2020 Pazartesi

MASA DA MASAYMIŞ :)

Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kaseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.
Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.

Edip Cansever

MULETA



Geçtikti bir gün hani

Ormandan ve aydınlıkların fısıltısından

Kenti görmeye gittikti yağmurda

Yürüdüktü dar sokaklarda saatlerce

Girdikte sonunda yanık yağ kokulu

Çinko tezgahlı bir meyhaneye

Göz göze geldikti sevimsiz bir papağanla

Demiştin o gün bana, anımsıyorum

Ah, acısız boğulabilir insan.


Eylüldü, mavi donemiydi sanki Picasso'nun

-Denize inen atlılar-

Sonra Guernica ve

'Chat et oiseau'

Yıl bin dokuz yüz otuz dokuz

Yas içinde bütün dünya

Şehirler yanmış yıkılmış

Gördüktü ne kadar yorgun

Ne kadar çaresizdi İsa

Ve demiştin bir gün, anımsıyorum

Mutsuzluk da boğabilirmiş insanı

Bir gün, akşama doğru, alacakaranlıkta.

Başını menekşeye koydu, uyudu

Bir güvercin çalılığın orada

Hani

Görmeye gittikti güneşli günde


Parkı ve ördekleri

Yıllarca sonra. Savaştan

Ekmek kırıntıları attıktı havuza

Bir elim omzunda seyrettikti uzun uzun

Dünyayı ve çiçekleri

Nedense durgunlaşıverdindi bir ara

Çok değil, en fazla bir kaç dakika

Ve dedindi, mutluyken de boğulabilir insan.

İlk yazları sevmiyoruz artık, yaşlandık da 
ondan mı

Aşkımızı seyrediyoruz sanki uzaktan

Oysa yok biten bir şey aramızda, yok da

Hep aynı kalmıyor ki yakın duygular

Demiştin bunları bir bir, anımsıyorum

Mutlu da olsa insan mutsuz da

Her an yeniden yaratabilirmiş kendini

Demiştin, bir sabah, bir başka aşkla.


Sen ölüm !

Seni hiç düşünmeden yaşadık

Seni hiç düşünmeden yaşayacağız bundan sonra.


Edip Cansever


27 Haziran 2020 Cumartesi

Ey Sen!

Nasıl bir hata yaptın ki namaza üşenerek kalkıyorsun? 😖😞😪😭

20 Haziran 2020 Cumartesi

DİNLİYORUM ÖYLEYSE VARIM




İNSANLARI, 
ÇOCUKLARI, 
GÜZEL MÜZİKLERİ, 
DOĞAYI 
VE 
HAYVANLARI...

====> DİNLİYORUM.

ÖYLEYSE...
VARIM 
VE 
VARLIĞIM SES GETİRİYOR! :)

💓 SELAMLAR... 💓

9 Haziran 2020 Salı

YALNIZLIK

Her insan kendini düzeltirse bütün dünya düzelir. O sebeple ben kendi özüme iyi olmasını öğretme gayretindeyim. Ömrümün ilk dakikasından beri de böyle oldu. Her zaman bir muhasebe içinde buldum kendimi. İleri yaşlarda bazı duyguları kendime ağırlık etmemem gerektiğini (geç de olsa) öğrendim. Çünkü hayattaki sınavlarda kötü not almış bile olsak çıkmış sorular üzerinden çalışarak kendini yenilemek ve sonraki sınavda başarıyı bulmak gerekiyor. 
Bu duygu ve düşünceme ortak bir kimse olamayacağını zannettiğimden ben hep yalnızlığı bir çözüm olarak görüyordum eskiden. Ve sonra zaman öğretti ki: "insana İNSAN lazım!" 
Yalnızlık çözüm değil, kötü tercihmiş meğer!
Kısacası;
Ben Yalnız değil, Yalın'ım bundan böyle ey hayat! 
Yorma bizi sen de daha fazla!... 

Şu güzel günlerde solundaki yaralı kalbini en ağır haliyle taşıyanlara selam olsun.

(: Not: Bloguma bilgisayarlarınızdan da davetlisiniz :)

HAK BİR GÖNÜL VERDİ BANA




Ah Gönül!


Seninle neyleyeyim? 
Gülleri solduran hüznüne nereden merhem bulayım?
Ne yapayım da içine içine akan yaşlarını sileyim?
Seni nasıl durultayım gönül? 
Söyle nasıl?....




7 Haziran 2020 Pazar

DORİMA


Tehlikelidir biliriz, bu topraklarda sevdalanmak Dorima! Toprağa sevdalanmayla harmanlanır her harman vakti. Ki 'kara'sı makbuldür vurulmaların...

Dorima; sen şimdi bebeğine buğu gizlenen bakışlarında, bilirim iç çekişlerle bastırırsın sevdalarını. Sevda bu, bilirsin o geldi mi, gelmez elden bir şey. Kepeneğinden başka korunağı olmayan yağız çobanların sevdasına anlam vermez ruhsuz ağalar.

Bunca zaman kafa patlatırım Dorima, çözemedim giriftlerden belalı bilmeceyi: Bu toprak mıdır bu sevdaları kutsallaştıran, yoksa sevdalarımız mı yüceltti Anadolu'yu. Ah Anadolu...
Kim bilir kaç çöl dolusu Mecnun bağrında? Kaç Yusuf sırt döndü kesik parmaklı Züleyha'lara? Kaç yürek yanığını Kerem'den aldı? Ve dağ başında bekleyen kaç Ferhat var?

Ah Dorima bilirsin; korkutucudur sevdalar! Buutsuz yaşayanlar onu anlayamazlar. Ve anlaşılmayan bilinir olunca kurulur çarmıhlar. Ya! Nerden sandın bu kesikler, yarıklar, çarmıhtaki oyuklar? Ki ödüldür Dorima, bütün bu yapılanlar, etler tırnaklar, kemikleri ayıran taraklar...
İnsanlık tarihi öğretti bize alacanın, kahkahayı kovan gözyaşı erdemini. Duramayız Dorima, koşmak bizim ruhumuz, hareket enerjimiz. Biz yorulmayız gözüm, çatlayınca büyür sevdamız. Bir fidan gibi dikilir önce ruhumuz, sonra hemen yürürüz ağaç gibi hareketsiz kalamayız. Rüzgârdır bineğimiz, hangi yöne savurursa savursun bizi, polen devşirilecek çiçekler vardır biliriz...
Her gün birer birer yitirirken renklerini yeryüzü, biz elimizde rengârenk fırçalarla renk çalarız toprağa, göğe... Renk bizimdir Dorima, biliriz ahenk bizim. Her heyula başında set olan yürek bizim. Lügatimiz küçüktür ve büyüktür anlamlar. Yoktur bazı kelimeler, bizde karşılık bulamazlar. Misal olarak Dorima, yılgınlık yoktur bizde. Her durak bir başlangıç, her menzil bir dinlence... Ummandır tüm sineler, kanat misali açılan... Saflıkla safdilliği ayırırız her zaman ve biliriz küçümser sevdaları ayılar. O ayılar ormanda her köşeyi tutarlar.

Dorima; biz sevdayı miras olarak aldık, odundan korkar olsak, bu ormana dalmazdık! İnanmazsan sen bana, sor onlara söylerler. Canlı/cansız cemadat bu türküyü söylerler: Ah yalan dünyada yalan dünyada/Yalandan yüzüme gülen dünyada! Ne ki yalanın gerçekleri ile gerçeğin yanları arasına sıkışmaz bu sevdalar.
Ah Dorima!
Sanır mısın ki bilmeyiz küçük yürekleri. Gölgelerden kurulan devlerin panayırında cüce ruhları? İzbeliklerde yapılan hesapları, kitapları. Bu sevdaya olan düşmanlıkları... Biliriz bilmesine; ama öylesine büyüktür ki sevdamız kucaklar tüm nefretleri ve her sabah haykırır içimizdeki Yusuf; müjde, sevgi nefreti yendi!

Azlık-çokluk Dorima, görecelidir derler, lakin belalı sevdaların azı olmaz bilmezler. Bilmezler ki Dorima, en büyük rakam birdir, tüm ahengin merkezi, tüm sevdalar birdir bir! Saraylardan zindana uçurulan haberleri bildiğimizi bilmezler iki gözüm. Bilmediğimizden değil, sevmediğimizden nefreti susarız sonsuz bir sabırla. Bunu bile bilmezler Dorima, hiç bilmezler.

Gel boş verelim Dorima, gel biz kendi türkümüzü seslendirelim. Belalı da olsa, kara da olsa kendi sevdamıza sevdalanalım el ele vererek. Her mevsimi bahar gibi karşılayalım bu bahardan sonra. Bilirsin sonlar ilktir bize göre, her ilki son gibi bilerek devrederiz sevdalarımızı ilkbahara.
Gel bildiğimiz tüm dilleri tekrar vird edinelim ve yeni diller öğrenelim konuşan dilsizlere inat. Gel artık ayaklarımızı bile kullanmadan gitmenin yollarını arayalım beraber Dorima. Kanat bulalım her şeye ve herkese inat. Ve çırpalım hayata, mayata inat vatana ve matana doğru.

Göreceksin Dorima, ne çok varmış sevdalı ve ne çokmuş sevdalar. Anlayacaksın benim bu tutarsız sayıklamalarımı.
Ah Dorima ah... Belalıdır sevdalarımız bizim...


-Alıntı-

ÖTÜŞEN KUŞLAR 🐦🐦🐦


Ben bu cıvıl cıvıl ötüşen kuşları ne yapayım a dostlar? Mümkün olsa hepsini teker teker öpsem gagalarından :) Sessizliğime ne de tatlı katılıyorlar. Gönlüme ne de naif dokunuyorlar. 
Yaratana binlerce kere şükretsek az ... 
Rabbim şükrümüzü ziyadesiyle arttır ki sana hakkıyla kul olabilelim. 
Amin 🤲


4 Haziran 2020 Perşembe

Yine HAZİRAN Geldi Gönül





Bu ay benim için hayatımın en güzel günlerini içerir. 
HAZİRAN.... 
doğduğum, yeniden doğduğum, en mutlu olduğum, hayatın en güzel anlarına şahit olduğum günleri ihtiva eden ay... 
Göz nurum, oğlumun da doğduğu ay bu ay...
Geçmişte gördüğüm güzellikler kadar gelecekten de ümitvarım. 
Süryanice'de kelime anlamı "sıcak" mış. Haziran ayında sıcak olur havalar..
2020 yılında bu sıcağı henüz görmedik. Bu sene Rabbimin bizi çeşitli zor sınavlara tâbi kıldığı bir sene oldu. 
Ve bu sene yaz yerine Mini Buzul Çağı'nı yaşayacağız diyormuş NASA yetkilileri..
Rabbim imtihanımızı kolay eylesin. 
✨ Allah'a emanetiz hepimiz. ✨

Ağla gönlüm

 Sen ağlamaktan vaz geçtin diye oluyor hep bunlar..  Ağla gönlüm.. Ağla ki açsın bahar dalları..  Sen anlatmayınca içindekini; nerden bilece...