11 Nisan 2007 Çarşamba

İlim üzerine birkaç not...

"Dünyanın faniliğini (boşluğunu) anlamak için ilim lâzımdır."
Burada bahsedilen ilim, sahibine faydalı ilimdir. Bu da "mari'fetullâh"dır. Çünkü ilim olmayınca insan, bir şeyin fayda ve zararını anlayamaz. İlim, sahibinin kalbini parlatır, kalpten perdeleri kaldırır. Böylece o kimse de yolunu ve yürüyüşünü tayin eder. İlim, insanı Allâh'a yaklaştırır. Allâh'tan uzaklaşmak da ilimsizlikten olur.
Hz. Peygamber (s.a.v.): "Evde nasıl ki kandil karanlığı yırtar ve aydınlatıp eşyayı gösterir ise faydalı ilim de kalbi aydınlatacağından, perdeleri kaldırıp insanı mâsivâ (Allâh'dan başka her şey) dan uzaklaştırarak, Allâh'a yaklaştırır." buyurmuşlardır.
İlim insana kendisinin mahluk ve hiç olduğunu hatırlatır. Faydalı ilim ne kadar kuvvetli olursa, imân da o derece kuvvetli olur. Böylece insan, bir vehimden ibaret olan varlığından uzaklaşır ve Allâh'a yaklaşır.
Hz. Peygamber (s.a.v.):"Yâ Rabbî, menfaati olmayan ilimden sana sığınırım." buyuruyor.
Hayırlı ilim, kalbde Allâh korkusu uyandıran ilimdir. Böyle ilme sahip olan kimsede Allâh korkusu uyanınca, o kimse sahip olduğu ilimden fayda görür. En büyük menfaat Allâh sevgisinin bulunmasıdır. Bu sebeple insan, kendisinde Allâh korkusu ve sevgisi uyandıran ilimden menfaat sağlayabilir. Allâh sevgisi olmayan insan, insan dâhi değildir.
Allâhu Teâlâ buyuruyor:"Onlar ki gözleri bakar görmez; kulakları var işitmez; bunlar hayvandır."

Hiç yorum yok:

Sevseydin....

 Sevseydin gelirdin.